TTB ve tabip odaları birçok ilde düzenledikleri basın açıklamaları ile iktidarın hedefi olmalarının nedenlerine dikkat çekildi. Açıklamada, savundukları hekimlik değerleri, halkın sağlığını önceleyen çalışmaları nedeniyle iktidar ile ders düşüldüğü, iktidarın hedefi haline gelindiği belirtilerek, “Covid-19 salgınında olduğu gibi bilimsel bilgiyi her daim şeffaf bir şekilde toplumla paylaşmamız, hekimlerin yaşadığı şiddete ve mobbinge karşı sesimizi yükseltmemiz, hekimlerin emeğini ve sözünü meydanlara taşıyarak insanca yaşama ve çalışma koşullarını savunmamız ve sağlıkta yaratılan çöküşü gün yüzüne çıkarmamızın da son dönem iktidarın bizleri hedef almasında asıl nedenlerden olduğunu, hem hekimler hem de kamuoyu açıkça görmektedir” denildi.
“AMAÇLARI MESLEK BİRLİKLERİNİN ETKİSİZLEŞTİRİLMESİDİR”
‘TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı üzerinden başlatılan algı yönetiminin asıl hedefinin de iktidarın son yaptığı açıklamalarla açıkça ortaya konduğunun’ altı çizilerek şöyle denildi:
* “Hedefleri tüm meslek birliklerinin kendilerinin istediği şekilde hareket etmesi ya da etkisizleştirilmesidir. Bunu her birlik için ayrı yöntemler ortaya koyarak yürüttüklerini, açıkladıkları çalışmalarda bir kez daha görmekteyiz. Ancak bilinmelidir ki; TTB hangi iktidar olursa olsun halkın sağlığı, toplumun yararı için doğruyu söylemekten asla vazgeçmemiştir/ vazgeçmeyecektir. Binlerce yıllık hekimlik değerlerimize dayanan Hekimlik Andımızda topluma söz verdiğimiz gibi; ‘Tehdit ediliyor olsak bile, tıbbi bilgimizi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağız.’”
“TOPLUMA GÖZDAĞI VERİLİYOR”
Açıklamada, ‘totaliter rejimlerde meslek örgütlerinin halkın ve meslektaşlarının yararına tutum aldıklarında iktidar tarafından hedef haline getirilen bir anlayışla karşılaştıklarını, 1980 askeri darbesi ve sonrasında yasa değişiklikleri ile mali, mesleki kısıtlamalara gidildiği, bununla da yetinilmeyerek yasada var olan yetkilerin uygulanmasında bürokratik engeller çıkarıldığı’ hatırlatıldı. Açıklamada devamla şu ifadeler kullanıldı:
* “Bizler önce meslek örgütümüzün başkanı ve yöneticileriyle başlatılan; ardından meslek örgütü değerlerine, mesleki bağımsızlık ilkelerine yöneltilen bu demokrasi düşmanı müdahaleleri aslında tüm topluma verilmiş bir gözdağı olarak görüyoruz. İktidar çevreleri ülkemizde halkın sağlığının en önemli savunucusunun TTB olduğunu çok iyi bilmektedir. TTB’yi etkisizleştirmeye, güçten düşürmeye, mümkünse tamamen susturmaya yeltenmeleri; siyasal, sosyal ve sağlık alanı başta olmak üzere hayatın tüm alanında sürdürdükleri halkın sağlığına zararlı politikaları daha da artırmaktan başka amaç taşımamaktadır.
* TTB ve tabip odaları olarak, bugün yaşanan uygulamaları kabul etmediğimizi, hekimlik değerleri, mesleki bağımsızlık ve halkın sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Son 40 yıllık süreçte hakkında açılan davaların tamamından beraat etmiş olan TTB ve yöneticileri, bütün baskılara rağmen yaşanan bu süreçten de gücünü ve meşruiyetini artırarak çıkacaktır.
* TTB Yasası’nda bir değişiklik yapılacaksa, ancak TTB ve tabip odalarının gücünü artıran, yetkilerini genişleten, mesleki bağımsızlığın önündeki engelleri kaldıran bir şekilde olmalıdır. Bu değişiklik TTB, tabip odaları ve hekimlerin katılımıyla yapılmalıdır. Bunun haricinde yapılacak hiçbir müdahaleyi kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.
* Halkın sağlığı, hekimlerin hakları, toplum yararı için kılını kıpırdatmayanların TTB’nin ve meslek örgütlerinin yasaları için; gelecekleri için tek bir söz etmeye hakkı yoktur. Biz topluma ve hekimlere onların sağlığını, emeğini korumak için söz verdik. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir iktidar bize geri adım attıramayacak. TTB, kimlerin iktidarda olduğuna bakmadan, tarihinin her döneminde olduğu gibi bugün de hekimler için hekimlerle birlikte mücadelesine devam edecektir.Hekimler susmaz, TTB susturulamaz!”